DRAGOS Furkan Sezer Anlatıyor kitabında, Adnan Oktar suç örgütünü CİMER’e ihbar ederek operasyonun düğmesine basan kendisi de örgüt içinde bir dönem yer alan Özkan Mamati ile Özbey’in bir söyleşisi de yer aldı.
BANA TİCARİ SUÇLAR İŞLETTİ
Mamati, Özbey’in “Adnan Oktar size ne gibi suçlar işletti?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Ben örgütün ticari bölümünde yaşadım, Adnan Oktar bana ticari suçlar işletti. Bu suçların tamamı örgüte gelir kazanmak için yöneticilerin kontrolünde, emir ve talimatlarıyla işlendi. Şu yanlış anlaşılmasın, örgütün cinsel suçları, adam vurma, hırsızlık vesaire ne suçu varsa hepsi suçtur. Bu örgütte Adnan Oktar’a don alan da kadın getiren de, arabasının kapısını açan da aynı şekilde suçludur. Bu simbiyotik bir ekosistem, herkes bir ucundan tutuyor ve sistem işliyor. Benim getirdiğim parayla Bora denen adama araba veriliyor, benim getirdiğim parayla silah alınıp polis vuruluyor, insanlar tehdit ediliyor, böyle düşünün”
NEDEN CİMER’E ŞİKAYET ETTİ?
Mamati, Özbey’in “Sonra; CİMER’e şikâyette bulunma fikri nasıl doğdu, o süreci anlatır mısınız?” sorusunu ise “Ben önce Milli İstihbarat Teşkilatı’na e-postalar attım, sonra CİMER’e gönderdim, en son da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne. E-posta atma fikri şu şekilde gelişti: Bu kararı verince çok dikkat etmeniz gerekiyor, çok hızlı ve dikkatli olmanız lazım. En gizli, en pratik yöntemin bu olacağına karar verdim. Şimdiki aklım olsa aynı yöntemi uygulardım. En temiz, güvenli yöntem bu. Adliyeye gidip dilekçe verseniz hemen bu dilekçeyi bulurlar. Emniyete gitseniz her yerde adamları var. En makul sistem buydu…” diye cevaplandırdı.
BU YAPI BİTİNE KADAR PEŞLERİNDEYİZ
İpek Özbey’in, “Bir gün Adnan Oktar’ın cezaevinden çıkacak olması sizi korkutuyor mu?” sorusu üzerine Mamati şunları söyledi:
“Neden korkutsun, Adnan Oktar zaten dışarıdayken ben örgütten ayrıldım. Bir seneye yakın arkadaşlarımla korkunç şartlarda, bu örgütün en güçlü olduğu dönemde onlara karşı hem savaştık hem de devletimizle ortak çalıştık. Neden korkayım. Adnan Oktar denen adam ve elemanları hâlâ aynı güçte, hâlâ her pisliği cezaevinde kurdukları sistem üzerinden yönetiyorlar. Zerre korkmuyorum. Ama kendisi benden çok korkuyor. Ben de olsam benden korkardım. Benim durmam, durdurulmam mümkün değil, vazgeçmem. Öldürseler de vazgeçmem. Çünkü bu davayı aynı titizlikte takip eden en başta devletimiz ve birçok mağdur var. Tek yumruk olmuş bunlar. Bu zalimlerin peşini en güçlü oldukları zaman bırakmadık, şimdi devlet, millet arkamızdayken mi bırakacağız? Düz vatandaş olarak bu yapı bitene, yok olana kadar peşlerindeyiz.”
İPEK ÖZBEY KİMDİR
1973’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde İşletme ve Sosyoloji okudu. Gazeteciliğe Söyleşi dergisinde başladı. HBB, Kanal 6, NTV ve CNN Türk’te çalıştı. Hürriyet ve Cumhuriyet gazetelerinde “Pazartesi Söyleşileri”ni yaptı. Halk TV’de “Sansürsüz” adlı programı hazırlayıp sundu. Sözcü gazetesinde söyleşilerine devam eden Özbey, Sözcü TV’de “Nokta Atışı” ve “Karşı Karşıya” adlı programları hazırlayıp sunmaktadır. Kırık Matruşka adlı bir romanı, söyleşilerinin derlendiği Manşet: Türkiye Konuşuyor ve 15 Temmuz Demokrasi Kahramanları adlı kitapları bulunan Özbey, PEN Türkiye’nin ve IPI Türkiye’nin Genel Sekreterliğini yürütmekte ve ÇGD Uğur Mumcu ile TGC Başarı Ödülü sahibidir.
Gazeteci İpek Özbey soruyor, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nü çökerten polis müdürü Furkan Sezer anlatıyor…
* Operasyonun perde arkasında neler yaşandı?
* Adnan Oktar’a operasyon yapan polis müdürünün başına neler geldi?
* Kızlar nasıl “kedicik”lere dönüştürüldü?
* Dragos kod adlı malikânede neler yaşandı?
* Turnike sistemi nedir?
* Örgüt parayı nereden buldu?
* Adnan Oktar yurtdışında kimlerle bağlantı kurdu?
* Cezaevine gelen kadın avukatların sırrı ne?
Dragos’ta, dini kullanarak yabancı istihbarat teşkilatlarıyla iç içe geçen, kedicik perdesinin örttüğü silahlı suç örgütünün içyüzünü okuyacaksınız.
patronlardunyasi.com